Ör: Penceredeki Kadın, Adanış Kutsal Kavga, My Spy
Jane Foster’ın Thor güçlerini elde etmesinin arkasında yatan gerçek ne?
8 Temmuz’da sinemalarda olacak “Thor: Love and Thunder“da Chris Hemsworth ve diğer oyuncuların yanı sıra, “Thor: Ragnarok“ta rol almayan Natalie Portman da geri dönüyor.
Filmin fragmanlarında ve diğer tanıtım materyallerinde gördüğümüz üzere Portman’ın karakteri, astrofizikçi ve Thor’un eski sevgilisi Jane Foster artık Mjölnir’i kullanabiliyor. Onu ilk fragmanda Mighty Thor olarak gördüğümüzde, Thor gibi siz de afallamış olabilirsiniz… Gelin Jane’in nasıl Thor güçleri elde ettiğine birlikte bakalım…
Jane Foster, 1960’lardan beri Thor çizgi romanlarının bir parçası. Jane orijinal olarak, daha sonra doktor olan bir hemşireydi ve Thor’un ölümlü formu olan Dr. Donald Blake ile çalışıyordu… 2012 yılında, Marvel’ın Thor çizgi romanlarının başına geçen ve 7 yıl boyunca büyük bir tanrısal destan yaratan Jason Aaron’ın yaptığı ilk şeylerden biri Tanrı Kasabı Gorr karakterini yaratmak oldu. Gorr, bütün tanrıları yok edip, insanları onlara inanmaktan kurtarmaya yemin eden bir karakterdi.
Tanrıların ölümlülerin hayranlığına layık olmadığı fikrini benimseyen Thor, böylece Mjölnir’i kaldramaz hale geldi. Çizgi romanlarda Thor, Nick Fury kulağına gizemli bir şey fısıldadıktan sonra bu hale düşüyordu fakat Aaron ve ekibi tam 3 yıl boyunca Thor’un neden artık Mjölnir’e layık olmadığını gizlediler.
Jason Aaron daha sonra yalnızca “Thor” adıyla anılan yeni bir kadın karakter tanıttı. Yeni Thor, Mjölnir’e hükmedebiliyordu. Aaron’un üstüne basarak belirttiği gibi bu karakter Thor’un kadın versiyonu değil, yeni bir Thor’du. Gök Gürültüsü Tanrıçası Thor’un yüzü maskeliydi, kimliği herkesten, hatta Odin’den bile gizlenmişti. Bu yeni kadın karakter “Thor” adıyla devam ederken, bildiğimiz Thor “Odinson” olarak anılmaya başladı. Çizgi roman okurları aylar sonra, çekici kullanmaya layık görülen kişinin Jane Foster olduğunu öğrendi.
Aaron’ın serisi, Thor olana kadar Jane’i hikayeye dahil etme konusunda çok iyi değildi. Serinin başlarında, hızlı ilerleyen bir kanser teşhisi konulan Jane, tedavi için, Thor’un ısrarlarına rağmen, bilinmedik sonuçlara yol açabilecek dünya dışı güçler yerine yalnızca ilaçlara güvenmeyi seçiyordu. Jane’in Thor olduğunun ortaya çıkması tüm bu hikayenin yanlış yönlendirme olduğunu gösterdi.
Thor Odinson’ın gücünü kaybetmesiyle elinden düşüp kalan Mjölnir, telepatik bir şekilde Jane’e ulaşmıştı. Bir konsey için Asgard’a giden Jane, burada Mjölnir’in çağrısına yanıt vermiş ve onu kaldırmayı başarmıştı…
Mjölnir ile birlikte Thor formuna geçen Jane, sonrasında tekrar insan formuna geçtiğinde bütün tedavi süreci sıfırlanıyor ve kanseri daha da ilerliyordu. Jane’in Thor olması herkesi kurtarmaya yardım ederken onu yavaş yavaş öldürüyordu… Yine de Aaron’un Thor finali “Diyarlar Savaşı”na kadar olay örgüsünde kalmaya devam etti.
Bu hikayenin ne kadarının “Thor: Love and Thunder”da olacağını bilemiyoruz. Taika Waititi’nin hem Jane’in hem de Gorr’un hikayelerini büyük oranda değiştirmiş olma ihtimali de her zaman var… Şimdilik tek yapabileceğimiz 8 Temmuz’u beklemek..
Beyazperde.com'u artık sorunsuz biçimde mobil cihazınızdan görüntüleyebilirsiniz!
Yorumlarınızı bekliyoruz! | Beyazperde Hakkında | İletişim | Beyazperde Kullanım Şartları | Kişisel Verilerin korunmasi | Gizlilik | ©Beyazperde
